Sanal gerçekliği (VR) tecrübe etmenin sihirle benzer yanları var. Sanal gerçeklik alanında üreticiler ev eğlencesi için harika bir gelecek öngörürken, seçeneklerin gerçekten ilginç olduğu alan aslında, eğitim.
Geçen senelerde bu teknoloji hızlı bir ivme kazandı. Büyük donanım şirketleri çıkacak ürünleri hakkında basın açıklamalarını yayımladı, kamuoyunun dikkatini çekti. Facebook’un milyarlarca dolar ödeyerek aldığı Oculus Rift, bu teknolojiye ilgiyi canlandırdı. Bu alandaki adımlar 5-10 yıl önce yavaştı. Büyük oranda çok uluslu elektronik şirketlerin tekelindeydi. Son yıllarda bu değişiyor. İnternet kullanımının yükselişe geçmesi ve açık kaynaklar, teknolojik gelişimi büyük oranda demokratik kıldı. Bireysel geliştiricilerin teknolojiye daha çok ulaşabilmesinden itibaren yazılım ve donanım teknolojilerinde atılım katlandı. Bir zamanlar sadece en iyi ileri teknoloji laboratuvarının elinde olan hareket sensörleri, HD ekranlar, jiroskop ve plastik lensler artık internet sayesinde Çinli üreticilerden satın alınabiliyor. Üstelik birkaç haftada adrese teslim ediliyor.
3 boyutlu bir kitap hayal edin
Microsoft, şaşırtıcı bir yenilik olan hologramları piyasaya sunarak bu alanda güçlü şekilde var olduğunu gösterdi. ‘HoloLens’ adını verdikleri ürün Oculus Rift ile Google Glass arasında, yeni bir tür dijital gözlük. 3 boyut algısını hayata geçirebilmek için çevreye yerleştirilen hologramlarla iletişime geçiyor. Bu sayede gerçeklikle, sanal gerçekliğin bir kombinasyonunu başarı ile hayata geçiriyor ve yeni unsurlar katarak bu hissi yükseltiyor. Gerçekliğin, sanal gerçeklik tarafından zenginleştirilmesi ‘artırılmış gerçeklik’ olarak tanımlanıyor. Her ne kadar bu konsept kendi içinde bir sihre benziyor gibi görünse de, akıllı telefonlar bile bunu yapabiliyor. Bu anlamda sanal gerçeklik kafaseti ve akıllı telefonun kamera özelliği birlikte kullanıldığında sanal gerçekliğin eğitim dünyasına getirebilecekleri gerçekten heyecan verici. 3 boyutlu modellerle canlanan, animasyonlu bir kitap hayal edin. Teknoloji zaten mevcut. Google’ın geliştirdiği Cardboard gibi düşük bütçeli çözümler bu işi daha sürükleyici kılıyor. Sanal ve artırılmış gerçeklik eğitim dünyasında birçok alanda kullanılabilir. Mimarlık, inşaat mühendisliği ve ürün gelişimi bölümlerinde alan sınırsız.
Bizi heyecanlı bir hayat bekliyor
Bu ürünler, eğitim sektörünü anlamlı kılabilmek için gerekli. ‘Kickstarter’ sitesinde bu konuda pek çok eğitim odaklı proje maddi destek bekliyor. Öncellikle ikincil eğitim için tasarlanmış ‘Elements 4D’ projesi bunun için iyi bir örnek. Burada, kimyasal elementler kazınmış tahta zarlar kullanıyor. İki zarla belli kimyasal elementler kombine edildiğinde ve bu akıllı telefon kamerasının karşısında gerçekleştiğinde zar atılan bileşen bir maddeye dönüşüyor. Demolardan birisinde sofra tuzu çeşidi olarak bilinen ‘Natrium Chloride’in oluşumu gerçekleştiriliyor. İki ayrı element Natrium ve Chloride birleştiğinde ortaya elle döndürülebilen 3 boyutlu sofra tuzunun bir modeli çıkıyor. Kimya eğitiminde çok işe yarayabilir. Mobil cihazlar için benzer uygulamalar da mevcut. Örneğin bir sanal gerçeklik uygulamasında kurbağa kesme gibi biyolojik deneyleri yapabiliyorsunuz.
Eğitim ve sanal gerçeklik hakkında bizi heyecanlı bir gelecek bekliyor. Yakında geniş bir grup teknisyen, mucit, yatırımcı ve araştırmacı bu teknolojinin eğitimde nasıl daha etkili kullanılabileceğini bize gösterecek.
Yazar: Doç. Dr. Raoul BOERS – Amsterdam Üniversitesi
Kaynak: Hürriyet
Bir yorum bırakabilirsiniz